21.05.2006
Müthiş sıcak bir gün. Deniz serinliğinden muaf tutulmuş bir kıyı şehri. Şehir mi, değil mi tartışılır. Düzensiz bir yapılaşma. İki koldan limanlarca kucaklanmış geniş bir kıyı şeridi tankerlerin, şileplerin eksik etmedikleri mazotlarla ve pis, yeşil deniz yosunlarıyla kaplanmış. Denizin pisliğine inat boylu boyunca uzanan şehri sırtlamış tepeler; yemyeşil, geniş bir yürüyüş parkuru, parklar, bahçeler.
Gençler erkeklerden ibaret. Kızlar genelde liseli, bir iki tane üniversite yaşında ama üniversiteye gitmemiş; erkekler ise büyük olasılıkla seneye vatani görevlerini yapacaklar. Şehirde üniversite olmadığından esas gençlik başka şehirlerde.
Pazar günü çarşı yarı yarıya kapalı ve bu sayede fazla kalabalığı yok, hatta yer yer tenha. İnsanların çoğu lise mezunu görünümlü. Böyle bir sınıflama doğru mu, yanlış mı, bilemiyorum; ancak gerçek bu. Eğitimli, donanımlı insan havasında birine rastlamak tesadüflere bağlı.
Bu şehirde kafe ya da kafeterya denilen yerler kahvehanenin zenginleştirilmişi gibi duruyor. Hemen hepsinde okey, tavla, kağıt oyunları oynanıyor.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder