Lefkoşe Belediye Tiyatrosu turne için Ankara'ya gelmiş gitmemek olmazdı-2. Gittim-2.
Oyun Passa Tempo. Yazan, yöneten Aliye Ummanel... Oda Tiyatrosu.
"Pasadembo" halk ağzındaki söylenişi. Hangi halk? Kıbrıslılar "pasadembo" diyormuş kabakçekirdeği'ne. Latince olan Passa Tempo'nun anlamı "zaman geçirmek"miş. Yani kabakçekirdeği yiyen, çitleyen birini görürseniz bilin ki arazi o, zaman öldürüyor eşek sıpası.
Kısaca konu savaşta eşini kaybeden ve karnındaki çocuğa kurşun izbet etmesiyle çocuğunu da sakat doğuran annenin bugün ve geçmiş ikilemi. Bir yandan eşiyle hayalarde konuşuyor, diğer yandan geçmişi lanetlemiş sakat oğlunun dramına ortak oluyor. "Geçmiş çok uzak, gelecek de..." yazıyor tanıtımda.
Bir kadın, bir adam -genç. Adam hem babayı hem çocuğu oynuyordu. İki oyuncu da bir önceki Tiyatrodaydım'da bahsettiğim "Ölü Kentin Nabzı'nda da rol alıyorlardı.
Oyun yarım saatlik... ti.. herhalde?.. Ben anlamadım. Yarım saat geçmişti ki sahnenin kararmasıyla arkadan "yalaka" denebilecek kıvamda bir ses alkış eşliğinde "bravo" diye bağırınca ve bu bağırtısında diretince oyuncular çıkıp selam verdiler. Herkes alkışladı. Adam eliyle ışığa siper yaptı ve oyun yazarını sahneye davet etti. Üçlediler sahneyi. Hepsini birden alkışladık. Oyuncular çekildiler ve biz kaldık. Kimse anlamadı ne olduğunu. Ben kalkıp çişe gittim. Çişten çıktığımda antrede birileri gidip gitmemek kararsızlığını yaşıyordu. Bir görevli elinde tabakla kabak çekirdeği dağıtıyordu. Vestiyerden montumu ve şemsiyemi aldım, çıktım. İnşallah oyun bitmişti... Yani bitmiş gibiydi... fena bitmedi, bittiyse... Eğer devam etmişse yazık olmuş, böyle iyiydi.
Bugün bir ara masa başında hesap yaparken 'Ulen, acaba arayıp sorsam mı?' diye düşündüm. Dün sorsaydım olurdu; ama bugün sorunca 'arkası yarın' olacağından tırstım...
("Kabak çekirdeği hangisiydi?" diye soracak olursanız, işte buydu, sarışın olan çekirdek.)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder