Sayfalar

www.mabutuner.com

7.04.2010

TİYATRODAYDIM

Lefkoşe Belediye Tiyatrosu turne için Ankara'ya gelmiş gitmemek olmazdı. Gittim.

Orhan Asena'dan Ölü Kentin Nabzı. Şili'de namı yürümüş ve dünyaya yayılmış baskıcı/diktatör lider Augusto Pinochet üzerinden baskı/dikta yönetimi ile bağımsızlık, demokrasi çatışması vs... ve Devlet Tiyatrolarının üstünden bir türlü atamadığı Sosyalizm PAZARLAMASI... (Devlet Tiyatroları'nın Lefkoşe ile bağlantısı nedir bilemem; ama eser sanki DT çıkışlı, yönlendirmeli gibiydi.)

Tiyatro askeri okuldan emirle/gönüllü gelmiş genç askerlerle doluydu. Doğal olarak, 15-18 arası görünen bu genç asker adaylarının neredeyse tamamı sıkıldı, koltuğuna kaykıldı, uyukladı, sağa sola döndü; ama en azından aralarında sivil halk gibi telefonuyla uğraşıp duran eşekoğlu eşekler yoktu. Yalnız şunu eklemeden geçemeyeceğim, çoğu askerin üstünde İngilizce ifadelerle bezeli montlar, giysiler vardı. Aslına bakılırsa hepimiz giyiyoruz; ama nedense askerde daha bir garip duruyor sanki, insanın "Asker de İngilizce giyerse..." diyesi geliyor.

Sahnede iyi oyuncular ve kötü oyuncular vardı. Ben oldum bittim PAZARLAMA siyaseti sevememişimdir. Bu yüzden oyunu beğendiğimi söyleyemeyeceğim... Birkaç kez kulağıma Kıbrıs şivesi geldi, dikkat çekecek bir durum söz konusu değildi.

Tiyatronun kafeteryasını özel bir firmanın işletmesi öğrenci ve askerlerin X2 fiyata satılan ürünlerden uzak durmalarına neden oldu sanırım. Küçük su 1 TL.... Küçük su dedim de aklıma geldi, Allah'tan çiş parasız. Tuvalet de özel sektöre geçerse oyuna pis kokular karışabilir, uyarmadı demeyin.

Ne olursa olsun, tiyatro iyidir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder