Türkiye'de gazetecilik piyasaya çıkan, milletin eline diline düşmüş bilgileri yayın organlarına taşımaktan ibarettir.
Örnek-1: Ergenekon davası ile ilgili bilgiler mahkeme devam ederken sayfa sayfa yayımlandı, yayımlanıyor; televizyonlarda saatlerce konuşuldu, konuşuluyor... Bu haberciliği(!) başaranlar(!) gazeteci filan değil. Bunlar önlerine koyulan mamaları servis edenler.
Örnek-2: Şike davası ile ilgili bilgiler soruşturma henüz başlamışken sayfa sayfa yayımlanmaya başlandı, televizyonlarda konuşulmaya başlandı.... Bu haberciliği(!) başaranlar(!) da gazeteci filan değil. Bunlar da önlerine koyulan mamaları servis edenler.
Gazeteci önüne konmayan Deniz Feneri davasının niye önüne konmadığını araştırandır... Hiçbir gazetecinin dikkatini çekmedi mi acaba: Ergenekon davasıyla hemen hemen aynı dönemde başlayan, Şike davasından ise yıllarca önce başlayan Deniz Feneri davasıyla ilgili neden hiç bilgi, belge, mahkeme kaydı, soruşturma tutanağı yok?
Burada iktidarın adalete baskısı var mı, yok mu? Diğer davalarda çarşaf çarşaf dolaşan bilgiler, belgeler Deniz Feneri davasında nasıl bu zamana kadar gizli kalabiliyor? Deniz Feneri davası neden konuşulmuyor, tartışılmıyor?
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder