Mektupta sıkça özel isim geçtiği için birer isim uydurdum, aksi halde C. K. H. diye gidecekti bütün mektup. Tabii ki gerekli düzeltmeleri yaptım. fazla bir şey yok, bunula idare edin lütfen.
29.06.1989
Can kardeşim Haluk
Nasılsın? Seni çok özledik. Cem, Kazım, Hayrullah ve ben. Geçen gün çocuklarla senden bahsettik. Zaten senden bahsetmediğimiz gün yok. Keşke Haluklar taşınmasaydı, dedik. Sen gittikten sonra hepimiz çok üzüldük. Sen olsan hayvanat bahçesine giderdik, gizlice girerdik, dondurma filan yerdik, diye konuştuk. Bunun neresi eğlenceli, diye güldük? Beraber olunca eğlenceli oluyordu ama.
Haftaya Cem’ler Ayvalık’a gideceklermiş. Babam da bize kamp çıktığını söyledi, Kuşadası’na gideceğiz. Kazım çok sinirli, dedesinin yanına gideceklermiş yine. Kazım’ın dedesiyle olan komik maceralarına amma gülmüştük. Komik değildi ama Kazım anlatınca komik oluyordu. İki hafta önce hastaneye gitmek için dedesi gelmişti memleketten, Kazım ‘Sizde kalayım Mustafa amca, ne olur.’ diye babama yalvarıyordu. Gülmekten altıma işiyordum.
Geçen gün okula gittik kimse var mı diye. Faruk hocayı gördük, havadisi aldık. Aysun hocanın düğünü varmış, evleniyormuş. Güzel kadındı.
Havalar sıcak. Erzurum kışın buz gibi olur. Şimdi nasıl? Konu komşuyla kaynaştınız mı? Arkadaşların var mı? Bize mektup yaz. Bana yolla, ben çocuklara okurum.
Üniversiteye hazırlık kursuna başlayacağız. Babam bir iki yerle konuşmuş. Tatile gitmeden kaydolacağım galiba. Ankara’yı kazanırsın, gelirsin. Çok eğleniriz.
Yabancı mektup arkadaşlarımız vardı iki sene önce hatırladın mı? Benim Hollandalı bir çocuk, senin Hindistanlı bir kız. Sana da mektup yazacağım hiç aklıma gelmezdi.
Buradan anlatacak fazla bir şey yok. Her şey bildiğin gibi. Haberler sende.
Kemal amcanın, Asuman teyzenin ellerinden öpüyorum.
Mektup yaz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder